Konvansiyonel binalar ülkemizdeki binaların %96.7 sini oluşturmakta olan betonarme binalardır. Konvansiyonel binalarda çelik ve beton bir arada kullanılarak betonarmeyi oluşturmaktadır. Betonarme elemanlar (kolon, kiriş, döşeme vb.) yapıda zamanla basınç, kesme ve burkulma gibi dış etkenlere karşı dayanıklılık gösterebilmektedir.
Konvansiyonel binalarda beton çeliğin, çelik ise betonun zayıflıklarını gidermektedir. Yangına karşı dayanıksız olan çelik beton örtü ile örtülmekte, çekme dayanıklılığı zayıf olan beton ise çelik ile donatıldığında basınç ve çekme dayanımı ile birlikte yangın dayanımı yüksek bir yapı ortaya çıkarmaktadır.
Konvansiyonel binaların ömürleri konusunda çeşitli görüşler bulunmakla birlikte, 50-70 yıl olarak pek çok bilir kişi tarafından genel kabul görmüştür.
Diğer bina türleri ile karşılaştırıldığında en masrafsız olanı konvansiyonel binalar olsa da depreme karşı dayanıksızlığı özellikle deprem bölgesinde olan ülkeler tarafından tercih edilmemekte ya da tercih edilse bile gerek yapım aşamasında gerekse sonrasında sıkı denetimlere tabii tutulmaktadır.
Bu binaları yaparken aslında kullanılacak olan malzeme çok önemlidir. Örneğin ; binanın yapım aşamasında kullanılan tuğlanın sağlam olması çok bir anlam ifade etmez asıl önemli olan kullanılan malzemenin hafif ve yalıtımı yüksek olan bir malzeme olmasıdır. Binayı taşıyan kolonlar olduğundan , duvarları dolduran tuğlaların hafif olması kolonlara yapılan baskıyı azaltır bu durumda depreme dayanıklılığı arttıracaktır.
Ülkemiz 1950’li yılların sonuna doğru konvansiyonel binalar ile tanışmış olup, günümüze gelinceye kadar inanılmaz bir şekilde bu binaların sayıları artmıştır.